Hakkımda

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, İzmir’in Karşıyaka ilçesinde mutlu mu mutlu bir evlilik süren Ferudun ve Hatice adında bir çift varmış. Bu çift evlendikten 1 sene sonra, Hatice hamile kalmış. 9 ay 10 gün sonra da şirin mi şirin, tatlı mı tatlı, sevimli mi sevimli, uslu mu uslu bir erkek bebekleri olmuş. Yemyeşil gözleri olan bembeyaz tenli bu çocuk, onların hayatına neşe ve renk katmış.

Bu tatlı bebeğe Cem ismini vermişler. Cem 2 yaşına geldiğinde, bir erkek kardeşi olmuş. Ona da Berk adını vermişler. Baba öğretmen olduğundan, Türkiye’nin dört bir yanını gezmişler. Gezmişler derken tabii ki seyahat etmek için değil, mecburi görev içinmiş. Marmara, Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu bölgelerinde çeşitli şehirlerde yaşamışlar.

Cem, Anadolu Öğretmen Lisesi sınavlarını kazanmış ve 13 yaşında ailesinden ayrılmış. Yatılı olarak liseyi bitirdikten sonra, Pamukkale Üniversitesi’ni kazanmış. 4 yıl da orada okuduktan sonra mezun olmuş ve hayatına İzmir’de devam etmektedir.


 

Buraya kadar olan kısmı, bir masal gibi anlatmak istedim 🙂 Anlattıklarım gerçektir bu arada.


Çok kuralcı biriyimdir. Gerek trafikte, gerek sosyal yaşantımda kurallara ve kanunlara olabildiğince riayet ederim. Fakat buradan çok ciddi biri olduğum sonucu çıkmasın 🙂 Tam tersi, çok neşeli ve kafasına hiçbir şey takmayan biriyimdir. Slow müzik dinlemem, dram filmleri izlemem mesela. Durağanlıktan ve dramatizmden çok sıkılan biriyim. Bana göre gülmek, hayatta yapılabilecek en güzel eylemdir.

Sakin biriyim, kolay kolay sinirlenmem. Çok sinirlenirsem; derin bir nefes alır ve 10’a kadar sayarım. Eğer hala sakinleşmezsem, o ortamdan uzaklaşırım.

Kalp kırmak, bu hayatta en çok korktuğum şeydir. Bu yüzden kolay kolay kimseye hayır diyemiyorum. Aslında bu kötü bir özellik. Birkaç psikolog arkadaşımla konuştum ve bana hayır diyememenin, insanı strese soktuğunu söylediler. Bence de çok mantıklı. Ancak bu bende bir değişiklik yapmadı 🙂


Denizi, kumu ve güneşi çok seviyorum. Hatta en sevdiğim üçlü desem yalan olmaz. Fakat tek sevdiğim üçlü bunlar değil. Rakı, balık, beyaz peynir üçlüsünü, viski, soda, buz üçlüsünü ve komedi dans üçlüsünü de çok seviyorum 🙂


Yalan söylemeyi beceremeyen biriyim. İstesem de söyleyemiyorum. Mutlaka kendimi ele veriyorum.


Yaklaşık 15 yıldır internet dünyasında bulunmaktayım. Çeşitli forum sitelerinde yöneticilik yaptıktan sonra, son 11 senedir R10.net isimli webmaster forumunda “Yeniceri” kullanıcı adıyla yöneticilik yapıyorum.

Web sitesi, seo, sosyal medya, metin editörlüğü, reklamcılık gibi konularda çeşitli projelerde bulundum. Bu konularda yeterli bilgi birikimi, tecrübe ve çevre sahibiyim.

Özellikle semantik içerik konusunda iddialıyımdır. Uzun yıllardır çeşitli makaleler yazdım ve arama motorlarında oldukça üst sıralarda yer buldu. Bu bloğumda arama motorlarını çok fazla dikkate almayı düşünmüyorum. İçimden gelenleri, yaşadıklarımı, düşüncelerimi, fikirlerimi, tavsiyelerimi ya da eleştirilerimi yazmak istiyorum.

 

Başa dön tuşu