Blog

Kadınlar Günü’nün Benim İçin Anlamı Nedir?

Kadınlar Gününün Benim İçin Anlamı Nedir?

Kadınlar Günü’nün Benim İçin Anlamı Nedir? Kadınlar Günü ne zaman ilan edildi? Ülkemizde nasıl kutlanıyor? Gerçekten dilimizin ucuyla mı kutluyoruz yoksa kalpten gelerek mi? Bununla ilgili birkaç kelam etmek istiyorum.

Kadınlar Günü Ne Zaman İlan Edildi? Kadınlar Günü’nün hikayesi nedir?

Aslında bu hikayeyi duyduğumda kendimi kötü hissettim. Çünkü böyle bir günün, böylesine büyük bir acı üzerine ortaya çıktığı hiç aklıma gelmezdi. Sizi çok meraklandırmadan kısaca anlatayım.

8 Mart 1857’de New York’taki bir tekstil fabrikasında polis, grevci işçilerin üzerine kapıları kilitledi. Daha sonra fabrikada çıkan yangından kaçamayan 120 kadın hayatını kaybetti 8 Mart 1908’de New York’ta çoğu sosyalist olan kadın işçilerin öncülüğünde sendikal haklar ve kadınlara oy hakkı talepleriyle miting düzenlendi.

Yani 8 Mart Kadınlar Günü’nün temeli, 1857 yılında fabrikada acı içinde can veren kadınları anmak üzerine kuruluyor.

Kadın emekçiler için bir gün ilan edilmesi, farklı ülkelerde görüşüldü. Çok fazla detaya girmek istemiyorum. Merak edenler buradan okuyabilir.

Bu konu üzerinde yapılan görüşmeler yıllarca devam etmiş ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etmesi ile resmiyet kazanmıştır.

Kadınlar Günü Ülkemizde Nasıl Kutlanıyor?

Yukarıda bazı tarihsel anekdotlar verdim. Bundan sonrası, uzun yıllardır yaptığım kişisel gözlemlerim, okuduğum haberler ve duyduğum olayların birer sentezi olacaktır.

Biliyorsunuz, ülkemizin büyük bir çoğunluğu Müslüman dinine mensup. Gerçi son yıllarda Deizm’e yönelimin çok fazla arttığı bilinse de, henüz istatistiksel bilgiler bulunmuyor.

Bizde genel olarak şöyle bir algı var. Eğer kadın ana ise kutsaldır, ama eş ya da çocuk ise değildir. Bunun da, “Cennet anaların ayağı altındadır” hadisi sebebiyle uygulandığını düşünüyorum.

Kuran-ı Kerim’de yazan bazı ayetler ise, maalesef bu kesimin eline büyük bir koz veriyor.

Örneğin;

  • Nisa 34: Allah’ın, (iki cinse) birbirinden farklı özellik ve lütuflar bahşetmesi ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Sâliha kadınlar Allah’a itaatkârdır; Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. (Evlilik hukukuna) baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür. (Kaynak)
  • Nisa 3: Yetimlerin hakkına riayet edemeyeceğinizden korkarsanız, beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Haksızlık etmekten korkarsanız tek kadın veya mülkiyetinizde bulunan câriye ile yetinin; bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır. (Kaynak)

gibi.

Çok fazla örnek verip konuyu dağıtmak istemiyorum. Doğu’da çok eşlilik ve çok fazla çocuk sahibi olmak yaygındır. Son yıllarda biraz daha iyi durumda olsalar da, yine de genel olarak böyle. Hal böyle olunca, kadına değer verildiğini söylemek biraz zor. Yani birden fazla kadınla nikahlanan biri, kadına ne kadar değer verebilir ki? (Doğuda yaşayanlar bana tepki göstermesin. Batı’da da var bu şekilde evlilik yapanlar. Genel olarak öyle olduğu için örnek verdim)

Spiker: Kaç çocuğunuz var?
Adam: 3 çocuğum bir de kızım var.

  • Eminim bu diyalogla da çokça karşılaşmışsınızdır. Kız çocuğunu erkeklerden ayıran, “Erkek adamın erkek çocuğu olur” diyen bir zihniyet, kadına ne kadar önem verebilir?
  • Evliyken eviyle ilgilenmeyen, karısına ve çocuklarına şiddet uygulayan, buna dayanamayan ve ailesinin yanına kaçan kadını öldüren şerefsizleri biliyoruz.
  • Evliyken eşine şiddet uygulayan ya da uygulamayan ama anlaşamadıkları için boşanan ve boşandıktan sonra başkası ile bir ilişkiye başlayan kadını öldüren karaktersizleri de biliyoruz.
  • Bıçakla ya da silahla kadına saldıran ve erkeğim diye ortada gezenleri de biliyoruz.
  • Hele hele küçük yaştaki kız ya da erkek çocuklarına taciz eden yavşaklar var ya, onları bir kaşık suda boğmak istiyorum.
  • Karısına çarşaf giydiren ve kendisi donla denize giren adam, kadına ne kadar değer verebilir?

Ülkemizde kadına yönelik şiddet maalesef hiç bitmiyor. Bitmesini bırakın, azalmıyor bile. Artarak devam ediyor ve adalet sistemimiz maalesef bunu engelleyemiyor. Polisin kelepçe ile adliyeye getirdiği adam, 1-2 saat sonra elini kolunu sallayarak çıkıyor.

İstanbul Sözleşmesi ya da tam adıyla Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan, 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti önleme ve bununla mücadelede temel standartları ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen uluslararası insan hakları sözleşmesidir.

İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması da, bana göre kötü bir seçimdi.

Bildiğiniz gibi Atatürk hedef olarak Batı’yı göstermişti. Çünkü Batı medeniyet demekti. Doğu ise cahillik ve kaos demekti. (Doğu Anadolu’dan bahsetmiyorum arkadaşlar. Ülke sınırlarımız dışından bahsediyorum)

Bu sözümün üzerine Amerika’nın nasıl medeniyet getirdiği, diğer ülkelere nasıl felaket getirdiği belli diyecekler de olacaktır. Fakat burada şunu söyleyeyim. Amerika, hangi batı ülkesine kaos getirmiş? Dikkat edin, Afganistan, Irak, Suriye vs.. hepsi Doğu ülkeleri ve cahil ülkeler. Sırf müslüman diye, ülke sınırlarımıza 10 milyon Suriyeli ve 1 milyon Afgan aldık. Bu adamlar bize ne gibi fayda getirebilir?

Neyse, kadınlar gününden bahsedecektim ama yine güncel sorunlara girdim. Kusura bakmayın, bu konuda çok doluyum.

Benim için şahsen önemli bir gün. Hediye almak, çiçek almak, bir yere götürmek vs.. değil önemli olan. Önemli olan, ona değer verdiğinizi, onu hissettiğinizi gösterebilmenizdir. Eşinizin ya da sevgilinizin yarın bir anne olacağını ve o açıdan bakmanız gerektiğini unutmayın. Kadınlar hassas varlıklardır. İncitmemek, kırmamak gerekir.  Çünkü maalesef ülkemizde hakettikleri saygıyı görmüyorlar. Fakat ben ve benim gibi düşünenler, önünde sonunda bu algıyı kıracağız.

Medeni ülkelerde Kadınlar Günü’nün kutlanması bana göre çok da önemli değil. Çünkü zaten kadınlarına çok değer veriyorlar. Fakat biz bu günü gerçek manasıyla kutlamalıyız. Yalnız kutlama yaparken alkolü çok kaçırmayın. Yoksa değer verdiğiniz insanları istemeden kırabilirsiniz.

Dünya üzerindeki tüm kadınların Kadınlar Günü’nü kutlarım. Onlara da buradan bir ricada bulunmak istiyorum. Size değer veren insanları bir çırpıda silmeyin. Onlara bir şans daha verin. Çünkü herkes ikinci bir şansı hakeder.

İlgili Makaleler

5 Yorum

  1. Меrhabaǃ
    Вirçоk еrkeğin nоrmal kızları terсіh ettiğini fark еttim.
    Bіrçok kаdının аşkının tаdını çıkаracak cеsаretі olan vе hауаt dеnеn inіşli çıkışlı vе çılgın şey ѕıraѕında еn іуі аrkаdаşı olacağını bildіğі birini sеçеn еrkеkleri аlkışlıуorum.
    Ο аrkаdaş оlmak iѕtedіm, ѕаdecе іѕtіkrarlı, güvenіlіr vе sıkıсı bіr еv kadını dеğіl.
    Βen 22 yıl yаşındауım, Аnika, Çеk Сumhurіyеtі’ndеnim, aуrıca İngіlizсe bіlіуorum.

  2. Merhabаǃ
    Аşırı spesifik meѕаϳ içіn özür dilеrіm.
    Κız аrkadаşım ve bеn birbirimizi sеviуоruz. Vе hepіmіz hаrikaуız.
    24 уаşındауız, Rоmаnуalıуız, іngilіzcе dе bilіуоruz.
    Αslа ѕıkılmıуоruz! Ve ѕadeсе konuşmаda değil …

  3. Μеrhаbаǃ
    Віrçok еrkеğіn normal kızlаrı tercіh ettiğinі fark еttim.
    Віrçok kаdının aşkının tadını çıkaracаk сeѕarеtі olan vе hаyat dеnеn inişlі çıkışlı ve çılgın şеy sırasındа еn iуi arkаdаşı оlaсаğını bildiği bіrіnі seçеn еrkеklеri аlkışlıyоrum.
    Ο arkadаş olmak istеdim, sadесe іstіkrаrlı, güvenіlіr vе sıkıcı bir ev kаdını değіl.
    Вen 22 yıl yaşındауım, Chriѕtina, Çеk Сumhuriyetі’ndenіm, ауrıсa İngіlіzсе bіlіyorum.
    Her neyse, profilimі burаda bulаbіlіrѕiniz: ……

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu