Blog

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı Kutlayacak Mıyız?

Bu yıl, Cumhuriyet’in ilan edilişinin 100. yılı. Yani şimdi Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı olanların bile özgürce yaşamasını, 100 sene önce ilan edilen bu yönetim şekline borçluyuz.

Bu, 100 yılda bir olabilecek bir şey ve bize kısmet oldu. Bu sebeple doyasıya kutlayacağız. Bayraklarımızı asacağız, şarkılar söyleyeceğiz. Bize bu günü armağan edenler için dualar edeceğiz.

Ancak Cumhuriyet düşmanları çok güzel bir bahane buldular. Filistin ve İsrail arasında yaşanan savaş ve ölen masum insanlar üzerinden bir propoganda üretip, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının iptal olmasını istiyorlar. Saolsun TRT her zamanki gibi bu doğrultuda karar aldı.

Şimdi size bir fotoğraf göstereceğim.

Bu fotoğrafı hatırladınız değil mi? Hepimizin içine oturan, bakınca gözümüzün önüne evladımızın geldiği bir fotoğraf. İşte bu fotoğraf, ülkemize milyonlarca ne idiği belirsiz mültecinin girmesine neden oldu. Çünkü bir kısım medya sürekli bu fotoğrafı servis ederek, Suriyelilerin mazlum olduğunu, savaştan kaçtığını, onlara yardım etmemiz gerektiğini haber etti. Bizler aksini söylediğimizde, karşımıza bu fotoğrafı koydular ve bizi “Vicdansız” olmakla suçladırlar. Bir şey diyemedik. “Gelenler 20-25 yaşında güçlü kuvvetli adamlar” dediysek de, anlatamadık.

Şimdi benzer bir sahne ile karşı karşıyayız. HAMAS terör örgütü İsrail’e bir saldırı yaptı. Binlerce masum insan öldü. Akabinde İsrail çok daha beter bir şekilde karşılık verdi ve binlerce masum Filistinli öldü.

Savaş kimden gelirse gelsin kötüdür.  Özellikle küçük çocuklar zarar gördüğünde, hepimiz üzülüyoruz. Ancak bir savaşı durdurmak için taraf olmaya gerek yok. Kaldı ki birçok kişinin destek verdiği Filistin, bugüne kadar bize tek ama tek ama tek ama tek ama tek bir konuda destek vermedi.

Bizim Ermeni soykırımı yaptığımızı söyledi, Kıbrıs meselesinde Yunanlıları destekledi. Daha öncesine gitmiyorum bile. Osmanlı zamanında bizi hep arkadan vurduğunu, aklı biraz çalışan biri araştırarak bulabilir.

Bu fotoğraftaki çocukları tanıdınız mı? Muhtemelen hayır. Bunlar Pkk denilen adi terör örgütünün şehit ettiği çocuklarımızdan sadece birkaçı.

Filistin’den bir başsağlığı mesajı geldi mi? Elbette hayır.

Peki bu çocukları hatırladınız mı? Bunlar da babaları Pkk denen leş sürüsü tarafından şehit edilen çocuklarımız. Hangi Filistinli ağladı? Elbette hiç.

Peki bu kızımız kim biliyor musunuz? Hatay depreminde 88 saat göçük altında kalan 2 yaşındaki Fatma kızımız. Bu depremde ailesi hayatını kaybetti. Resmi rakamlara göre yaklaşık 100 bin kişiyi kaybettik. Peki hangi Filistinli üzüntüsünü dile getirdi? Elbette hiç.

Peki biz ne yaptık? Milli yas ilan ettik. O da yetmiyor ve “Mehmetçik Gazze’ye” diyorlar. Bunu diyene soruyorlar, “Siz olsanız gider misiniz?” diye. O da cevap veriyor, “Tabii ki giderim”. Muhabir “Çok güzel, yarın bir otobüs kaldırıyoruz, bilgilerinizi alalım, yarın siz de gelin”. Tabii ki kıvırmalar başlıyor, “Ben buralı değilim, yaşlıyım,” vs.. E piç, az evvel ortalığı ayağa kaldırıyordun, torunun yaşındaki Mehmetçiği savaşa gönderiyordun ya yavşak. Sen git şehit ol işte, bırak 20 yaşındaki kardeşim yaşasın.

İşte böyle kansız, yavşak, hain insanlara çok sinir oluyorum. Küfür etmemek için çok uğraştım ama aklıma şu söz geldi.

“Bana şiirlerinde küfür etme diyorlar usulsüz.. Lan bu kadar orospu çocuğunu nasıl anlatayım küfürsüz?”

Şimdi de bu tür fotoğraflar yayınlayarak bizi savaşa çekmeye çalışıyorlar. Yapmayın arkadaşlar, bu oyunlara gelmeyin. Elbette bu fotoğraflara üzülüyoruz, ülke olarak elimizden geleni yapmalıyız. Ancak bu savaşa dahil olarak değil. Arabulucu rolüne soyunarak yapabileceğimiz bir iş. Yoksa yarın bu fotoğraflarda, kendi çocuklarımızı göreceğiz.

İşte bu duruma gelmemek için, Cumhuriyet Bayramı’nı doyasıya kutlamalı ve ona sahip çıkmalıyız. Aksi halde bizim de ülke olarak bu duruma gelmemiz çok uzun sürmeyecektir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu