Röportajlarım

Mehmet Çelik: Yakışıklılığımla Değil, Oyunculuğumla Ön Planda Olmak İstiyorum

Röportaj tarihi: 9 Kasım 2016

Hem yakışıklı, hem ünlü. Genç kızların gözdesi. Fakat tüm bunların aksine, oldukça mütevazi ve samimi. Evet Mehmet Çelik ile yaptığımız röportajı okuduğunuzda, siz de hak vereceksiniz. Sözü uzatmadan söyleşimize geçmek istiyorum.

25 Eylül 1989 Bayburt doğumlusun. İstanbul Aydın Üniversitesi Drama ve Oyunculuk Bölümü mezunusun. Bunları biliyoruz 🙂 Bunun dışında kaç kardeşsiniz ? İstanbul’a ne zaman geldin ? Kısaca kendinden bahseder misin ?

Evet, İstanbul Aydın Üniversitesi Drama ve Oyunculuk Bölümü mezunuyum. Şu anda da yüksek lisans öğretimimi devam ettiriyorum. 3 kardeşiz. En küçükleri benim, en büyüğümüz Fatih, sonra ablam Sultan, ve ben de Mehmet. Yani birleştirdiğin de Fatih Sultan Mehmet oluyoruz 🙂

Serpil Çakmaklı, Hülya Koçyiğit , Nurcan Sabur , Çolpan İlhan gibi isimlerin jüri üyeliğini yaptığı “Altın Kamera Oyunculuk Yarışması” nda birinci oldun. Oyunculuğa ilk adımını da böyle yaptın diye biliyorum. Daha önce oyunculuk var mıydı aklında ? Birinci olmanda yakışıklı olmanın payı var mı sence ?

Tabiki de. Yarışma öncesinde oyunculuk yapıyordum, o sıra zaten konservatuar devam ediyordu. O yarışma çok ani oldu aslında. Benim bir dostum vardı, beni aradı : ” Mehmet böyle bir yarışma yapılacak, kesinlikle sen de ol ” dedi. Sonrasında ben de ön görüşmelerden sonra; Serpil ÇAKMAKLI’nın yaptığı bu proje de, HÜLYA koçyiğit, Çolpan ilhan gibi isimleri de duyunca, hem kendimle ilgili güzel bir şey yapmış olurum, hem de seyirci karşısında bir yarışmaya katılmak gibi hayatıma renk katacak bir proje olduğundan dolayı katıldım. 5 veya 6 jüri üyesinden de tam puan olarak 1. seçilmiştim.

Daha önce Galatasaray Basketbol Takımının altyapısında oynadın. Oyunculuk için mi vazgeçtin basketboldan ? Spor hayatının neresinde ?

Evet, basketbol ve futbolda var aslına bakarsan. Profesyonel anlamda ikisini de yaptım. Ama sonrasında oyunculuk ile ilgili hayatımda hareketlenmeler olunca, ikisini de bıraktım. Ama spor benim hayatımın her alanın da var. Asla sporu bırakmam. Yine futbol vs oynarım. Onun dışında da yine Fitness, cardio, yüzme gibi aktiviteler devam ediyor.

2007 yılında Son Ders: Aşk ve Üniversite isimli filmde bir öğrenciyi canlandırdın. Yanlış hatırlamıyorsam ilk projen bu oldu. Daha sonra Arka Sıradakiler, Kavak Yelleri, Recep İvedik, Kolpaçino gibi sevilen yapımlarda yer aldın. Fakat senin en çok tanınmanı sağlayan yapım, bana göre “ Aşk ve Günah “ dizisi oldu. Yakın zamanda yeni bir proje var mı ? Hayranların için bir ipucu verebilir misin ?

Benim ilk projem ” Ayakta Kal ” adlı sinema filmimdi. Sonrasında FoX TV ‘de Arka Sıradakiler oldu. Arka Sıradakiler’in çekim süreci devam ederken de, ” Son Ders ” adlı projeye dahil oldum. Yani profesyonel anlamda ilk işim, ” Ayakta Kal ” adlı filmdi. Evet, şu anda TRT ‘de ” Baba Candır ” adlı projeye dahil oldum. 47.bölümde diziye ” Hamit ” karakteri olarak dahil oluyorum.

Oyunculuk dışında uğraştığın bir iş var mı ?

Evet var. Cep telefonu ve beyaz eşya üzerine mağazamız var. Boş zamanlarımda mağaza da olurum. Ya da oyunculuk ile ilgili kendimi geliştirebilecek ne varsa onları araştırıp, onlarla ilgili eğitimlere giderim.

Hiç kuşkusuz bayan hayran sayın erkek hayranlarından çok fazla. Eminim çok merak ediyorlardır. Boş vakitlerinde neler yaparsın ? Nelerden hoşlanırsın ? Nasıl birisin ? Eğlenceli mi, duygusal mı yoksa sert mi ?

Aslında kendime boş zaman yaratmamaya çalışırım. Hep bir uğraş içinde olurum. Çünkü boş durmak, en nefret ettiğim şeydir. Benim hayatım koşturmalı olacak, yoğun olacak. Kendime iş yaratırım. Zaten mağazada olduğundan dolayı pek boş zamanım olmuyor. Ama spor, her gün yaptığım bi aktivite kesinlikle. Her gün zaman ayırıp, spor yapmayı ihmal etmem. Hayatımda işimden başka düşündüğüm hiçbir şey yok. Önce hayatımı idame edecek duruma geleyim, kendi ayaklarım üstünde durayım. Özel hayat da tabi ki olacak, hayatımızda. Ama zamanı var. Öncelikle yapmam gereken, işimde başarılı olmak. Onu engelleyebilecek en ufak noktaları da hayatımda tutmuyorum ya da çıkarıyorum. Duygusal, eğlenceli, her kafaya uyan bir yapım var. Alkol, sigara hiçbir şey kullanmam. Gece dışarı çıktığım da, alkolsüz içeceklerle de eğlenebiliyorum 🙂

Yakışıklı ve ünlü olmak nasıl bir duygu ? Fotoğraf çektirmek isteyenler, imza isteyenler falan hayatını zorlaştırıyor mu ? Magazin programlarında seni pek göremiyoruz. Özel hayatına çok dikkat ediyorsun anladığım kadarıyla. Bu zor olmuyor mu ?

Yakışıklı olmak, benim açımdan çokta önemli değil. Aslına bakarsan, yani ben yaptığım işte yakışıklılığımdan ziyade, oyunculuğumla insanların beğenisini kazanmak taraftarıyım. Dışarıda insanların tepkileri, takibi de mutlu ediyor beni. Fotoğraf çekilmek isteyenler, gülenler, selam verenler, bu da bizim işimizin yorucu olan kısmının en güzel meyvelerinden. Biz çok yoruluyoruz çalışırken ama insanların dışarıdaki gülümsemeleri, fotoğraf çekilmeleri de, tüm yorgunluklarımızı alıp götürüyor. Evet ben pek magazin kafasında insan değilim. Gezerim, tozarım, eğlenirim. Ama orada burada yakalanmak bana göre değil. Zaten pek gece hayatını seven, her zaman dışarıda olan birisi değilim. Benim hayatımda ailem, sevdiğim insanlar var. Onlarla normal bir yaşantı da beni çok fazlasıyla mutlu ediyor zaten.

Röportaj için çok teşekkürler. Yeni projelerinde şimdiden başarılar diliyorum.

Teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu