Aslında başlığa ne yazacağımı bulamadım. Ancak deprem bölgesinde yer alan ve 5-10 yılda bir büyük depremler yaşayan, binlerce can kaybı ve milyarlarca lira kaybeden ülkemizin hala bu konuda bir arpa boyu yol alamadığını görmek çok üzücü. Bırakın depreme hazırlık yapmayı, depremde toplanma alanı olarak belirlenen yerlerin imara açılması bile birçok şeyi göz önüne seriyor.
Bir kısım da şunu diyor; “Allah bize bir mesaj veriyor, dinimize sahip çıkalım” vs. diye. Hatta bunu destekleyen ya da ima eden birkaç ayet de ekliyorlar. Peki be mübarek, Allah neden hep müslümanları sınava sokuyor? Neden hep belalar müslümanların üstüne geliyor? Bırakın artık şunları. Neredeyse tamamı Budist olan Japonya’da 9 şiddetinde deprem oluyor, Tsunami olmasa adamlar doğru dürüst can ve mal kaybı yaşamayacak. Ha bak o da yetmiyor, 13 şiddetinde depreme dayanacak gökdelen yapıyorlar. Buyur;
Neyse biz Japonya değiliz, bu kadar imrenmek yeter. O yüzden gerçeklere dönelim.
Her bakanlık kriz masası kurduk diyor. Peki bu kriz masaları ne yapıyor? Bakın ben sıradan bir vatandaş olarak şunları yapardım;
İlk olarak deprem bölgesinde ihtiyaç olan malzemelerin bir listesini yapardım.
- Çadır ya da konteynır
- Battaniye
- Kalın kıyafetler
- Yakacak
- Benzin
- Jeneratör
- Gıda
- İlaç
Bakın ilk öncelik bunlar değil mi? Mesela, insanlar panik halinde arabalarına bindiler ve yola çıktılar. Fakat benzin yok. Türkiye’nin önde gelen petrol şirketleri ile görüşme yapılsa, tankerlerle deprem bölgelerine gelinse, vatandaşa ücretsiz benzin dağıtılsa nasıl olur?
İmalatçı firmalarla görüşme yapılsa ve deprem bölgelerine jeneratörler gönderilse, bu da yüne ülkenin büyük nakliye firmaları aracılığı ile yapılsa nasıl olur?
3 harfli olan marketlerle görüşülse (hani son zamanlarda hain damgası vurulan), deprem bölgelerinde yer alan şubelerindeki tüm malzemeleri ücretsiz olarak halka dağıtsalar nasıl olur?
Devletin ve özel sektörün elindeki tüm helikopterler seferber edilse, halk deprem bölgerinden alınıp daha uzaktaki şehirlere yerleştirilse nasıl olur? Böylece kurtarma ekipleri de rahatça çalışmış olur.
Lc Waikiki, Defacto, Koton gibi Türkiye’yi sömüren firmalarla görüşülse ve depremzedelere kalın kıyafetler verilse nasıl olur?
Kaynakların yetmediği yerde, her yıl milyarlarca lira vergi affı için başvuran devasa şirketlere “Bak biz sana yardımcı olduk, artık sıra sende. Sen de şimdi vatandaşa yardımcı olacaksın” dense nasıl olur? Yukarıda sayılan yardımlara destek olsalar nasıl olur?
Türkiye’nin emlak kralı olan şirketleri, depremden sağ kurtulanları vakit kaybetmeden yeni evlerine yerleştirse nasıl olur?
Bakın, tüm bunları deprem olmadan önce planlamalıydık. Ancak madem bunu yapmadık, en azından hızlı bir şekilde şimdi yapalım. Kriz masaları sadece masa olarak kalmasın.
